herşey
unutulmuş, yüzyıllar öncesine varılmıştı.
babam
bile doğmamıştı daha. parmağım acımıyordu.
sevgiliniz
katıksız aşk istiyordu sizden. siz zaten
katıksızdınız
o yok’ta. ne mutluydunuz. size bir
ozan
gerekmiyordu.
inansaydınız,
kanınıza da girilmemişti. siz
öldürülmemiştiniz.
sağ, salim, kanlı, canlıydınız.
size
bir ozan gerekmiyordu.
çağ
iyi çağ!dı.
size
bir ozan gerekmiyordu.
temiz,
pırıl, ama evet şirin, haylaz bir
çocuktunuz,
çoktunuz.
ve
size BİR OZAN GEREKTİ:
I
parmakların
tümü yazacak
bir
ezgili söyleyişle
seni
seviyorum’u bağıracağız birbirimize
ve
kapımız ardına değin kuşyüreği
açık
ve sonsuzluk sınırlılığıyla
gönençli
ey
o sonsuz kişi!
yalnızlığın
süsü
çağlayan
susuzluğu suskunluğun
sessizlik
a,
b, c
şarkılar
şakıyan
matrak
sözler sözcüsü
gonca-sıfat
şiirler gibi…
II
güllere,
yıldızlara, merhaba size,
güller,
ey yıldızlar görkemi
canlı
incileri hayatın,
sizlere
merhaba, ağızlar, diller, öpüşler,
silik,
solgun.
tinler!
tinler!
merhaba
ten! tenim! tenler!
merhaba
tohumlar,
nilüferler havuzlar,
nehirler
ve denizler,
merhaba
hüzünler,
yaslar, gözyaşları
ve
dirençler, merhaba
hayat.
(İzmir,
1986-1987)
ÖLÜ DİRİ/blogKİTAP'ın tamamını okumak için tıklayınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder