17 Ekim 2023 Salı

BEDRAN YOLDAŞ YAZDI: “O HALDE İSYAN”

Cevat Akkanat, son yıllarda peş peşe yayımladığı şiir kitapları ile öne çıkıyor. İşte birkaçı: Hasılı Memlekette, Post Ah, Gülümse Kulübü, Şanlı Şarkı, Kabuk, Lirik Paramparça, Kovgun İsa Türküsü ve O Halde İsyan…

Denilir ki, şair yaşadığı çağın olumsuzluklarına muhalif olandır. Dara düşenin, zulme uğrayanın, mazlumun çığlığına kulak kesilip sesine ses olmaktır şairlik.

Şairin düsturu olmalı olumsuzluklarla mücadele etmek.

Kelimeleri eğip bükmeden ama usulca ve yerinde kullanarak, düşüncesini damıtarak aktarmalı şair.

Denizlerden, ağaçlardan, kuşlardan ve aşktan da bahsetmeli. Coğrafyasının iyi ve kötü yönlerinden de.

Dümen suyuna göre gitmemeli egemenin; bildiklerini daima dosdoğru söylemeli, çatır çatır. Geçmişten ve gelecekten dersler/çıkarımlar yapmalı.

Şair; her bakımdan ezber bozandır aynı zamanda.

Şair, şiirin peşinde yılmadan, yorulmadan mütemadiyen koşan adamdır. Tarihe ışık tutandır.

Dertlenen, sorunları kendine iş edinendir.

Bu minval üzerine son dönemde yayımladığı şiir kitapları ile dikkatleri çeken şair Cevat Akkanat, KDY’den yayımlanan 15. Kitabı olan O Halde İsyan ile toplumdaki çarpıklıkları, kamu rejimindeki olumsuzlukları ve toplum ve kanaat önderlerinin nahoş davranışlarını yoğun bir şekilde eleştiren şair; mazluma da ses olmaktadır.

Sessiz yığınların sesini duyurmaya çalışan şair:

halkın

sessiz

çığlığı

ankara duy bunu” (s.10) diyerek feryat etmektedir.

 

“Başkent Jandarma Karakolu” adlı şiirinde de başkentte seslenerek:

başkent

niye küçüldün sen böyle

zalim diyorlar sana

ahaliye zulmediyorsun” (s. 11)

 

Zalime ve kötü egemenlere karşı mazlumların yanında yer alarak kararlı bir duruş sergilemiştir. Yanlışlara, haksızlıklara, olumsuzluklara, kötülüklere karşı halk kesimlerinin sözcülüğüne soyunmuş, onların hakkını arama temsilciliğine adanmış bir duruşu sahiplenmiştir.

Şair özellikle zulmün payidar olamayacağına vurgu yaparak:

 aklın varsa vazgeç zulümden başkent” (s. 12) der.

 

Bir taraftan bir zamanlar Mamak cezaevinde yaşanan olumsuzluklara dikkat çekerken, bugün Mamak’ın türkülerde kaldığına işaret ederek yerini Sincan’a terk ettiğine atıfta bulunur:

mamak türküsü’ydü bir zamanlar öldü

oldu adı özgürlüğün sincan şimdi” (s. 15)

 

“Tekerrür Türkiye” başlıklı şiirinde Türkiye tarihinde yaşananları özetler:

“…

istiklal savaşı neymiş ki yaşasın

istiklal mahkemesi daha kanlısı

ilk değil katakulli altmışların başında

mizaha beş çeker bebek köpek davası

yetmişleri yaşadık ağır aksak çocukluk

savdığımız bir bela 71 muhtırası

okumuş cahilleri asmalıydı darbe-gû

suratımıza indi bir sağdan bir soldan sopası

doksanları sormayın bin yıllık zulüm

el ele kırdığımız başörtüsü kotası

milenyumda türkiye yeni vesayet çağı

balyoz idi evveli yedik “bylok zokası”

ne afrin tafrası ne soçi uzlaşması

“tarih” demişti âkif: “hiç ibret alınsaydı”… (s. 16)

 

Şu dizelerde ise muktedirlerle halk arasında yaşanan derin uçurum ve örülen kalın duvarlara vurgu yapar şair:

demir kazıklar çakılı

duvarların üzerleri

tel örgüler gerili

yargıçların evleri” (s. 24)

 

Şairlerin görevlerini vurguladığı bir şiirinde ise şöyle der:

şairler için işte şık

bomba olmalı canlı

söz bombası pek tabii

geri bildirim topları…” (s. 35)

 

Kitapta yer alan toplam 46 şiiri iki ana başlık altında toplamış Akkanat. Birinci bölüm “Devlet Tiyatrosu” adını taşıyor ve 25 şiiri içeriyor. “Epik Sinema” adlı bölümde ise 21 şiir yer alıyor.

O Halde İsyan diri şiirlerle örülü. İşte onlardan birisinde şöyle diyor şair:

adımlarınız yeri

göğü inletmeli

 

korkunun solsun

bet benzi

 

kaplasın şarkınız

başkentleri

 

sesiniz Sakarya’yı

yeniden gürletmeli” (s.


Gerilim, baskı, zulüm ticaretinden zehir ikram edenlere karşı diri duruşu yüklenmek istiyor musunuz? İşte O Halde İsyan bu duruşu yüklüyor…

(O Halde İsyan, Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık, İst., 2023)

 


Hiç yorum yok: