21 Kasım 2023 Salı

ŞAİR TAYYAR TIRPAN'I TIRPANLAYANLAR

80'li yıllarda Oluşum ve Yarın gibi dergilerde dinamik şiirler yazan, tercümeler yapan bir şairdi Tayyar Tırpan. Aynı dergilerde şiir yazan bugünün şişirilmiş bazı isimlerinden, örneğin Ahmet Telli, Ahmet Ada, Hüseyin Alemdar, Haydar Ergülen, Adnan Azar, Ahmet Günbaş, Veysel Çolak, Akif Kurtuluş, Enver Ercan, hatta toprağı bol olsun Ahmet Erhan’dan daha fazla gelecek vadediyordu.

Peki Tayyar Tırpan’dan geriye ne kaldı, merak eden oldu mu? Maalesef…

Eğer meraklı birisi olsaydı, mutlaka şairliği gündeme gelir, adına törenler düzenlenir, yarışmalar açılırdı. Ama nedense unutuldu, unutturuldu.

Tayyar Tırpan’ı bizim gündeme getirmemize gerek kalmazdı. Çünkü anlaşıldığı kadarıyla, dünyalarımız arasında uçurum vardı.

Peki, onun dünyasına, düşüncelerine, hayat algısına, dünya görüşüne, her neyse işte, ortak olanlara ne demeli?

Vefalı birileri olsaydı birlikte yola çıktıkları, yoldaşlarına sahip çıkarlardı. Demek ki vefaya kapalı bir yol arkadaşlığı var ortada, onlarda vefaya geçit yok.

Her neyse, biz Tayyar Tırpan’ın izini sürelim. İşte mezun olduğu lisenin andacında bir kaç paragraf...

3-H - Tayyar TIRPAN - Yıllık Yazısı

Dünyada tüm gerçeklerin üstünde gerçek sevgidir. İyiliktir. Mutluluk ancak başkalarıyla paylaşılan iyilikler ve sevinçler sonucunda elde edilen soyut bir kavramdır. Sakın size Tolstoy'dan bir parça yazdık kanısına varmayın. Okuduğunuz cümleler sadece 3-H sınıfının arka sıralarına yerleşerek iyiliğini sağa sola oradan, daha geniş bir açıdan, daha kolay ve eşit dağıtıldığını öne süren Tayyar'a aittir.

Tayyar, lise hayatında ortaokulda bildiğimiz uçarılığına, sporculuğuna son vererek yüz seksen derece bir rota sapmasıyla kendisini kitaplara. Gazetelerdeki fikir yazılarına ve T.R.T. deki haberler ile açık oturumlara adamıştır. İnsanlarla mücadele etmeyi çok seven bu büyük düşünürümüz bu yaşına gelinceye dek birçok kişinin fikirlerine yön vererek, onlardaki cevherleri gün ışığına çıkarmış ve böylece felsefesinin büyüklüğüne benliğini biraz daha fazla inandırmıştır.

Bu çok yönlü arkadaşımız, topluma dönük fikirleri ile dikkati çektiğinin yanı sıra müzikle de yakından ilgilidir. Daha önceleri bu konuda faal olmasına karşın, şimdi sadece uzaktan dinlemekle yetinir.

İlerde tüm güzel emellerini gerçekleştirebilmesi bu arkadaşımız için en büyük dileğimiz.”

Tayyar Tırpan’ın bazı emelleri gerçekleşmiş. Mesela, şiirde iyi bir form yakalamış. Gençlik yıllarının siyasî örgütlerinden birisi olan İGD’nin protest yayın organı Yarın’da şiirleri yayımlanmış: “Nereden Nereyeler” (S. 3, Kasım 81, s. 48), “Sonbahar Gölgeleri” (S. 14, Ekim 1982, s. 18). “Nereden Nereyeler” adlı metninden bir kaç dize sunalım bir de:

"Geriye bakınca

Nereye

Kimlerin ardı sıra akan bir ırmak

Çakıl taşları dikenler yaz çiçekleri

Ne çok ne acılardan bir durak

Bir sancıyı paylaşıyor artık

Bir resim puslu bir sabah

 

İncileri nerden bilirdik

Zümrütleri

Parlatılmış gümüş kaşıkları

En şenlikli ilkyazlar

Coşkun mor denizler

Gençtik çocuktuk delikanlıydık"

Sadece Yarın’da değil, Nisa Kadıbeşegil’in Ankara’da yayımladığı Oluşum dergisinde de görünmüş Tayyar Tırpan. Oluşum’un 1981’deki nüshalarının birsinde “Her Hangi Bir Esrik Sabah Gibi” başlıklı metnini yayımlatmış…

Başka yerlerde de görüyoruz Tayyar Tırpan’ı. İzmir konulu bir antolojide. İzmir BŞB Kültür Yayınları’ndan çıkan Şiirin Adı İzmir (Derleyenler: M. Kadri Sümer, Ahmet Günbaş; İzmir, 2008, 248 s.) adlı antolojide…

Onun, Memet Fuat editörlüğünde yayımlanan Kısa Öyküler (Adam Yay., İst., 1996) adlı antolojide ise bir tercümesi var: Vasili Şukşin’in “Acı” başlıklı öyküsü...

Tayyar Tırpan’ın edebî faaliyetlerini araştırırken başka bir kayda rastladım. İşte o kayıt, 6 Ocak 2007 Cumartesi günkü Cumhuriyet gazetesinde yer alan ve eşi ile çocuğunun verdiği küçük bir taziye:

TAYYAR TIRPAN Daima kalbimizdesin. Seni unutmayacağız... AİLESİ Eşi: N…. Tırpan, Oğlu: T……. Tırpan

Bu kadar… Sonrası yok… Ölüm… Unutuluş… Yok kabul ediliş… Vefasızlık…

Resmiyetin edebiyatçılarını, şairlerini insani değerlere yabancılaştıkları için neden sorgulamayalım? Onların rejimleşme uğruna dip yapmalarını, alçalmalarını niye gündemimize almayalım?  

Bu onların şiire de yabancılaşması, hakikate körleşmesidir aynı zamanda.

Tayyar Tırpan’ın yukarıya bir bölümünü aldığımız şiiri şöyle bitiyor: “İmgelerden toz duman olmuş bir yürek/hepsi bu

Bu yüreğin ağırlığını çekecek şair kaldı mı Türkiye’de? 

Bursa, 7 Kasım 2013 

(İlk kez yayımlanıyor. 21 Kasım 2023)

Hiç yorum yok: