Güneşi Yakanların Selâmı!.. (Manisa Halk Evi Neşriyatı, İzmir, 1935) kitabından:
"Bana uzak bugün, benim olan dün!.." (Mumyalar..., s. 45)
"Bir minyatür resim avcumda yüzün..." (Özleyiş, s. 62)
"Sularda solar gibi gözlerinin siyahı" (Ölümüm, s. 66)
"Bende eski bir şarkı ve rüya halinde kal..." (Hayalimin Kadınına, s. 69)
"Kurd kaynayor galiba yıllanmış yaramızda" (Hayalimin Kadınına, s. 70)
"Mumyanı dökeceğim rengi uçmuş bir mumdan..." (Mumyanı Dökeceğim!, s. 82)
İstanbul Kitabı (Adam Yay., İst., 1994)'ndan:
"Şükür ki insanlar Tanrım yaşarlar ve ölürler" (Müslümanlar, s. 22)
Günaydın Yeryüzü ([İçinde: Günaydın Yeryüzü, 1952; Türkiye Şarkısı, 1953; Köroğlu, 1955], Adam Yay., İst., 1982) kitabından:
"Sen Bursa bıçağı gibi sevilmek istersin" (Günaydın Edibe, s. 34)
"Senin bulunduğun şehrin yüreği param parçaydı." (Vatandaş, s. 52)
"Aşkla genişledi bu gökyüzü bu kadar." (Bu Gökyüzünü Ben Büyüttüm, s. 158)
Galile Denizi ([İçinde: Galile Denizi, 1958; Çivi Yazısı, 1960; Otağ, 1961; Mısırkalyoniğne, 1962], Adam Yay., İst., 1982) kitabından:
"Şimdi bir dünyada giden gemide ellerim" (Sait Faik, s. 19)
"Aldım otuz beş yaşımı, o canım ağzını, sana geldim" (Kötü Evlere İnen Balad, s. 46)
"Bütün gece öptüğüm yerlerin bin yıllık yalnızlığımdı" (Kötü Evlere İnen Baladn, s. 46)
"Sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler" (Aşk, s. 47)
"Hani beni yerden yere vuran o Salamis'li Denizciler Korosu boynun" (Sakarya Sokağı Baladı, s. 54)
"A harfinden bir çarşı güneşi yüzünüzde" (Siz Ne Güzeldiniz Benimle Bilemezsiniz, s. 72)
"Dünyada sizinle İstanbul olmak varmış." (Ben Senin Krallığın Ülkene Yetiştim, s. 73)
"Bir daha siz sabah gibi güzeldiniz" (Güneşler, Bütün O, Durdum Bir Denizde, s. 89)
"Ben dünyada bir senin yalnızlığına vardım" (Ülkem Bölündü Bu Öğlemi Sana Ayırdım, s. 94)
"Ben geldim senin som akşamını açtım." (Yazıt, II, s. 115)
Âşıkane ([İçinde: Âşıkane, 1968; Taşbaskısı, 1975; Şenlikname, 1976], Adam Yay., İst., 1982) kitabından:
"Bir aşkı gitmek var, şimdi sen osun" (Şiir, s. 11)
"Horhor'da bir evin balkonu muydum?" (Balkon, s. 76)
"Artık şiirlerde geçer geçse geçse yağmurun elleri." (Yağmur, I, s. 82)
Deniz Eskisi (Adam Yay., 2. Bas. İst., 1993) kitabından:
"Öğle düşmüştü, yaralı bir kuş gibi ovaya" (Kuşlar, s. 20)
"Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün." (Üç kez Seni Seviyorum Diye Uyandım, s. 47)
"Benim yüzüm bir bayram telaşıdır" (Aşklar İçinde Bir Kentin Herhangi Bir Kentin, s. 48)
"İnsan yaşarken bilmez yaşadığını" (Aşklar İçinde Bir Kentin Herhangi Bir Kentin, s. 49)
"Senin ağzının kıyılarında yaktığım ateşlerden, küllerden doğdum ben." (Yıkılıveriyordu Geceme Düşüveren Ağzın, s. 53)
"Ben ki senin gençliğin, okula gittiğin yollar, rüzgârlar, uyandığın sabahlar, kesilen uykularınım." (Yıkılıveriyordu Geceme Düşüveren Ağzın, s. 54)
"Sesleri kuşlar kaldırıyor, yapraklar döküyor." (Kadınlar, s. 64)
"İki yeşil yapraktı ağzın." (Deniz Eskisi, s 67)
"Geldin, bir geceyi koydun, gittin!" (Şiirin Gizli Tarihi, s. 87)
"Çocuklar uçurtma uçuruyor gibidir sesi." (Şiirin Gizli Tarihi, s. 110)
Delta ve Çocuk (Adam Yay., İst., 1984) kitabından:
"Ağzını ağzımda dolaşsın diye bıraktım." (Tay, s. 46)
"Şimdi bir orman bir yerlerde şiirlere girmiştir." (Orman, s. 62)
"Resim gibiydi, hoş çakal, hoş tilki!" (Resim, s. 65)
"Efendim, siz sabah gibi güzelsiniz!"
"Sen saçlarını yüzünün neresinde toplardın?" (s 87)
"Şimdi sizi ölüyorum bir tayın dişinde" (s. 90)
"Bu senin vaktin onu uzatıyorsun bana" (s. 106)
"Aşklar ki deniz resimleri gibidir" (s. 106)
"Böyle gittim geldim gözlerinin gel-gitinde" (s. 113)
Atlas (Adam Yay., İst., 1987) kitabından:
"Eylül bir çocuğun elinden tutmak gibi Fener'de" (İstanbul, I., Haliç, s. 9)
"Bir tabelâ 'Üsküdarı Temiz Tutun' diyor, deniz kıyısı bir okulda ders verir gibi" (İstanbul, III., Üsküdar, s. 29)
"Ve işte düştü düşecek suya Haziran" (Taymis, s. 41)
"Senin yüzün sarı. Yüzüne kafiye arıyorum" (Paris, s. 59)
"Elimi gezdiriyordum yininde. Ağzının yöresinde dönüyordu." (Ağustos, s. 91)
Güzel Irmak (Adam Yay., 2. Bas., 1992) kitabından:
"Ağzın Bursa'da zaman, çok kapalı çarşılar" (Oltu Taşı, s. 11)
"Senin yüzün denize inen sokaklar" (Bir Düzyazıyımdır Belki de Ben, s. 14)
"Yüzün erkenden açan çarşılar" (Bir Düzyazıyımdır Belki de Ben, s. 14)
"Sen ki bir nilüfersin ölçüsüz uyaksız" (Bir Düzyazıyımdır Belki de Ben, s. 14)
"Hem bilmem biliyor musun tarih de tendir" (Aşk O Sıvı, s. 16)
"Öylesine güzelsin ki beni sen soydun" (Aşkla Ölüm, s. 21)
"Anla ki ölüme benzer sevmek." (Tarar Saçımızı Ölüm, s. 24)
"Aşk ki bazen solgun bir ilçedir" (Tarar Saçımızı Ölüm, s. 24)
"Gözlerin o Dünyanın En Güzel Arabistanı" (Senin Aşkın Kırmızı mıdır, s. 34)
"Senin gözlerin Göl Saatleri" (Senin Aşkın Kırmızı mıdır, s. 34)
"Bu bitmemiş şiirler senin ayakbileklerin" (Güzel Irmak, s. 37)
Kül (Adam Yay., İst., 1992) kitabından:
"Biliyor musun sen bir şiirde bir satırsın ilk sözcük" (Yüz, s. 20)
"Ben ki uzak bir istasyonda durmuş bir gar saati gibiyim" (Kasımlarda, s. 23)
"O zamandı bir tarih olan yüzün geldi aldı yerini." (Aşkımız, s. 29)
"Sen buğdayı, ovaları, nehirleri halkının" (Bir Yüzün Tarihi, III, Sürgün, s. 30)
"Kardeş, akan suyuz biz, sapız çiçeğe" (Arma Viriumque Cano, s. 101)
Pera (Adam Yay., 2. Bas., İst., 1992) kitabından:
"Ve bir serçe geç kalmış gibi uçuyor" (Caddeler Caddesi Cadde-i Kebir Onun Üzerinedir, s. 147)
"Bir el yazısı havada fır dönüyor" (Küçük Sahne'nin Suzan Ablası Ya da Tuvalette Bir Tiyatrocu, s. 152)
"Ve senin saçlarına sürünüp geçiyor gece" (Küçük Sahne'nin Suzan Ablası Ya da Tuvalette Tiyatrocu, s. 154)
Dün Dağlarda Dolaştım Evde Yoktum (Adam Yay., İst. 1993) kitabından:
"Eli bir ağaca değse, ağaç birden en çok ağaç." (Oktay Rifat, s. 10)
"Bir yüz. Turgut Uyar. Güzel devedikeni." (Güzel Devedikeni, s. 85)
Avluya Düşen Gölge (Adam Yay. İst., 1996) kitabından:
"Sesin akşama doğru gökyüzü" (Akşama Doğru, s. 21)
"Unutma yaprağı adın ırmakken" (In Memoriam, s. 26)
"Ağar gece konuşsun diye sessizlik" (Ağar Gece, . 35)
"Çıt der ölüm çıt" (Çıt, s. 51)
"Biraz deniz kenarı biriktirdim" (Deniz Kenarı, s. 59)
"İndiğin yokuşu katla mühürle beni" (Yokuş Yukarı, s. 60)
"Tanığıdır ev yürüyen gecenin" (Evler, III, s. 89)
"Ağaçlıklı yol sordu sizi" (Ağaçlıklı Yol, s. 96)
Çiğnenmiş Gül (YKY, İst. 2011) kitabından:
"Çok uzaklarda nehri taşıyor adamlar" (Kumsaati, s. 19)
"Sokağı dönüyor sesin" (Yapraklar, s. 22)
"Bomboş oturdum rüzgârı dinledim" (Keçiyolu, s. 25)
"Akşamın ve eğrinin tarihini karıştırdım" (Ölüyü Aşağıda Bıraktık, s. 28)
"Benim için yapraklar topla, yatağını lekele." (Akşama Doğru, s. 36)
"Yaşam bir fars Brooklyn köprüsünde" (New York Şiiri, s. 58)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder