Bu ay dikkatimizi çeken şiirler arasında Türk Dili dergisinde Gülnaz Moninova’nın “Hafta” ve Muhammed Yakubi’nin “Evim” adlı metinlerini en
başta zikretmek istiyorum. Bu kısa şiirlerden “Hafta”, haftanın günlerine
yönelik özlü teşbih ve teşhislerle sevimli bir hüznü ihtiva ediyor. “Evim” ise,
rüya içre tecrit edilmiş evden bir dünyayı sunuyor bize…
Üç aylık Şarkî dergisinin bir arada
yayımlanan 6-7. Sayısında Burak Tokcan’ın “Uğultu” adlı şiiri kelime tasarrufu,
özlü anlatımı ve mecaz diline hâkimiyeti itibariyle dikkat çekiyor. Aynı
dergide Güler Kalem’in “Urgan İlmeği”, Ömer Hatunoğlu’nun “Zamanın Uzağında”
şiirleri taşıdıkları zihniyet unsurları bakımından ilgimizi çekti.
Üvercinka dergisinde Şükrü Çiftçi’nin “İki
Nehir Arası” şiiri de gerek göndermeleri gerekse şiirsel sözdizimine verdiği
önem açısından kayıt altına alınmalıdır.
Ekim’de ilk sayısı yayımlanan iki aylık
Kanon 2010 dergisinde Eray Sarıçam’ın “Savunma” şiirini zamanımızın kimi sosyal
meselelerine yönelik göndermeleri bağlamında okuyoruz. Aytaç Ars’ın “Bol Ç’li
bir Uçkur Çukuru” ve Mert Mevlüt Gökçe’nin “İlişkin Detaylar” adlı şiirleri de
keza aynı gerekçelerle dikkatimizden kaçmıyor.
İtibar’da Mehmet Narlı’nın “Özler” şiirini
iç dünyamıza verdiği kederli ferahlıktan ötürü sevdim. Örgüsü de iyi yapılmış
bu metni koynunuzda taşıyıp arada bir okuyabilirsiniz…
Yedi İklim dergisinde Abdullah Yalın
Karadağ’ın “Hastalık” başlıklı şiiri de güncel göndermeler çerçevesinde iyi
dizeler ihtiva ediyor. Mim koyma sebebimiz aslen bu…
Bütün bunlardan sonra, gelelim bu ay askıya
çıkaracağımız şiire. Bu, Yedi İklim’de, Hikmet Dündar’ın “Yorgun” şiiridir.
“Yorgun”u, şiir işçiliğini hem dil hem de biçim bakımından ustaca
gerçekleştirdiği için askıya çıkarıyorum. Buyrun, okuyalım:
YORGUN
Hepinizi
dinleyeceğim önce sessizlik
Şakaklarımın
ağrısına mermi süreyim
Kendi
iliğimden dokudum bu kilim kesik
Yıkılmış
eyvanımın neresine sereyim
Topuğumda
sızıyla kapaklandığım dünya
Denizleri
dehleyen yangınımı suvarmaz
Kalbimiz kuş
kalbi heyhat! kanatları katran
Taşlardan
kaynayan su kanatlarımı yumaz
Kürtüklerin
altında ığıl ığıl nehirler
Kasvetin
enediği şehirlerden kaçıyor
Bizim de
heybemiz hazır şikâyetimiz yok
Lakin
zamansız ölüyoruz güzel durmuyor
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder