Bir dönem Göztepe'yi tuttum. Altınordulu, Altaylı olduğum
yıllar oldu. Bucaspor'u bir kalem geçelim, gönlümün en uzak İzmirlisi Karşıyaka
idi ama ona da az biraz gönül verdiğimi hatırlarım.
Onun en sevdiğim yanı, doğruya doğru, Kaf Kaf Kaf, Sin Sin Sin, Kaf Sin Kaf Sin Kaf... şeklindeki tezahüratlar eden şedit dilli taraftarlarının âşıkâne tutumlarıydı...
Benim bir zaafım olabilir, âşıkâne hallere bayılırım.
Kültür, sanat, edebiyat, hele hele şiirle yatıp kalkışım da bu yüzden. Bu
türleri kapsayan adreslerden gelen bir el, verilen bir selam, yapılan bir
davet, beni icap etmeye zorlar.
Böyle oldu, bir kültür kurulu için davet ettiler, zafiyet
gösterdim, gittim. Sonra?
Vardığımda oraya Oturum Başkanının nutku ile karşılaştım. Başkan kültür ve sanatın öneminden bahsediyor, fakat istendik bir gelişmenin gösterilemediğine dair daha önce yapılan telkinleri tekrar ediyordu. Bu tür tekrarlar ruhuma genellikle sıkıcı gelir. Fakat nedense bu telkinat faslı bende baskı unsuru olarak tezahür etmiyor, tersine bende bir mizah havası estiriyordu. Galiba bu etkinin bir sebebi de Sayın Başkanın dublo gövdesiydi.
Bu gövdeden sadır olacak kültürel ve sanatsal metaforu hayal etmeye başladım.
Ağır aksak bir ritimle kör topal bir veçhe kesecekti önümüzü Allah bilir!
Nasıl olduysa kendimi o vehçeyle karşı karşıya buldum. Hayal
ülkesinin sınırları yoktur, malum. Dalıp gitmişim. Ne kadar sürdü bu dalgalı
deniz seyahatim bilmiyorum, kendime geldiğimde grubun üyeleri arasında
alengirli bir muhabbetin hüküm sürdüğünü farkettim. Şu cümleler benim hayal ile
meyal arasında fark ettiklerimden seçilmiştir:
- Adli sicil belgesi isteyelim bize müracaat eden
sanatçılardan!
- Aman zararlı unsurlar bulunmasın seçtiğimiz materyallerde,
ince eleyelim aman!
- Materyal sahiplerinin geçmişini didik didik edelim,
zararlı unsurlara geçit vermeyelim!
- Sabıka kaydı getirsinler, söyleyelim!
Böyle bir sersemleme anında, nasıl oldu bilmiyorum, aklıma
gelen şu oldu: "Karşıyaka'nın Kaf Sin'ini ne zaman yapı bozumuna uğradı?"
Tabii kendi kendimi cevaplayamadım. Çaresizlik içinde durdum, güleyim dedim,
ağladım!
Memleket kültür sanat çalışmaları için düzenlenmiş olan açık
hava toplantısını, gökten ince ince yağan yağmur eşliğinde terkettim...
Bursa, 1 Ekim 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder