Derginin kapağında “Şiir” şu isimlerle takdim edilmiş: Nihat Ziyalan, Yüksel Pazarkaya, Metin Celal, Mehmet Yaşın, Fergun Özelli, Hakan Savlı, Melih Elhan, Murat Üstübal, İdris Özyol, Osman Özçakar, Murat Çelik, Senem Gökel, Ali Erbil, Emin Kaya… 14 İsim… Okudum, hepsinin ortaya koyduğu metinleri elimde kurşunkalem, başlığına bir tik atmak, önemli bulduğum dizelerin altını çizmek için. Bir yerde iğne yerine geçti kalemim. Kuyu kazıyorum! Nihat Ziyalan’ın iki şiiri var dergide. “Neredeydi Gölgesi Yatağımız Olan Orman”. Bu başlık iyi mesela. Alt tarafı olmasa, yani metin, bu yeter. Fakat şöyle dizeler de var: “senden bir haber mi havada”, “su yumağı örülü soluğumuz/çözüldükçe bülbül olup şakıyor”. (s. 22) Diğer metninde kaya yahut dağın kişileştirilmesi dışında ne var? İlhan Berk’in pastoral havalı sesi el ediyor biraz…
25 Ocak 2021 Pazartesi
YKY KİTAP-LIK 195. SAYI, ŞİİR...
Metin Celal “Kendi Kaderini Tayin Hakkı” şiiriyle yer almış Kitap-lık’ta. Fakat aldık elinden bu hakkı, şiirin. Okur olarak, bir iki kelam edecek kadar en azından. Metinde sıradan olanın ötesine geçen ilk dizeyi üçüncü bendin ilk dizesinde buluyoruz: “Sesin paslı bir kilitte sıkışmış anahtar”. (s. 24) Ve bu kadar!
Derginin farkındalık oluşturan metni Fergun Özelli’nin kaleminden çıkmış. “S” başlıklı metin, “s” ile başlayan kelimelerin birleşiminden müteşekkil. Bu orijinal bir şey değil tabii ki. Ama bu sayıda bir farklılık. Estetik değer bakımından neyi var? Mesela “s” aliterasyonu oluşturuyor mu en azından? Yoksa itici bir kakafonya anıtı mı dikilmiş? Buyrun, karar verin, birkaç dize:
“savaşıp savuşturdum sadist safraları
sağ salim soyundum sanayi sargısından
selülüz sandalım, sarımsak sigortamla
sarstım, sulhsever sedirli sinemaları
sürgün suretim, salgın sevgim, sahici simamla” (s. 26)
Hakan Savlı’nın “Yüzün” şiirinden şu dizeleri beğendim:
“ben senin girdabınla yüzüne karışırdım //
Bana tozlu bir köyün ilk sokaklarıydı yüzün
Loş koridorlardan, uzun hiçlikten
Beni toplar, kırlara
Öylece bırakırdı” (s. 30)
İdris Özyol, “Üşüyen Sinan” şiirinde “baktığım şehirler ürperme haritası”, “sevdiğim kadınlar kırılma kitabı”, “üşüyor çöllere senin gibi bakanlar/konuştuğum dil susma sözlüğü” (s. 36) gibi dizelerle bir imgeyi tekrarlamış, fakat fena da etmemiş…
Senem Gökel’in “Venedik Surlarında Yürüyüş” şiirinin girişindeki şu nükte benim Köpekler Lügati için materyal olabilir: “Surların aşağısında/çocuklar köpekleri kovalıyor/köpekler köpekleri” (s. 44)
Ankara, 25 Ocak 2018
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder