26
Bir başka çağ geldiğinde, onun şiirleri diyecekler, bize atalarımızın kırılganlıklarla pekişmiş azimlerini hatırlatır. İçimizdeki vicdanı, ruhumuzdaki isyanı onun şiirlerine borçluyuz. O aktardı bir kuşaktan bir kuşağa, olanı biteni. Yıkıntıları o birleştirdi, parçaları yüce bütünler eyledi.
Atalarımızı, zalimin 'ötekisi' kılan hemen her şeyi, mermere yazar gibi kaydetti: Kaçları göçleri, kafilelerce ilticaları, süreğen sürgünlükleri, sokak yasaklarını, kontrol noktalarını, toplama kamplarını, kanlı katliamları, soykırım mekanizmalarını ve bütün bunlara dair kovmaları, kovuşturmaları...
Ve devam edecekler: Yaşadıkları felaketlerin boyutlarına bakmadan, geri dönüşe, dirilişe can atan atalarımızın, zalimlerle yüzleşip amansızca hesaplaşma çabalarını da onun eserlerinde bulduk.
Sükunet ehliydi onun anlatımına özne olan atalarımız. Sabrın ve bilenmenin timsaliydi. Damgalanmış olsa da bir dönem hayatları, belleklerine eni sonu yaşanacak vuslatı kazımışlardı. Onun eserlerinden anlıyoruz ki, mazlum atalarımız bugün adaletin mimarı. O ise, çağımızın Shulamit Haraven'i...
Benim de -atalarının anlatıcısı olarak- dahil edildiğim mazi anlatımı böyle devam edip gidiyordu. Haraven ile olumlu ve uyumlu bir şekilde benzerlik içinde görülüyordum. Gerçi ikimiz arasında pek çok harici fark vardı. Hatta içsel farklardan da bahsedilebilirdi. En önemlisi, Haraven şair değildi, bense şairim. (Said Jihad Eingedenken)
Ankara, 6 Ocak 2021
Shulamit Haraven
Serinin evveliyatı için tıklayınız:
Serinin devamı için tıklayınız:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder