İbrahim
Eryiğit, matematikçi, şair. 1958’de
dünyaya gelmiş. Ankara’da yaşıyor. Resmi ve özel kurumlarda uzun yıllar
Matematik öğretmenliği yapmış. Basın yayın dünyasıyla ilgilenmiş.
Arkadaşlarıyla birlikte dergiler çıkarmış, yönetmiş. Sivil toplum
kuruluşlarında aktif roller üstlenmiş. Aslına bakılırsa bunların tamamını hâlen
yapmaya devam ediyor. Matematik anlatmayı, şiirler yazmayı, dergilerle
ilgilenmeyi, STK’larda aktif rol almayı sürdürüyor. Sonuncusunu örneklendirelim
sadece: Türkiye Yazarlar Birliği’nin Ankara Şubesi Başkanlığı görevindeler
mesela…
Kayıtsız Sevdalar (1990), Eylülde Su (1998), Hurûfat (2012), Gezgin Gönül
Rehberi (2017) adlı şiir kitaplarının yanı sıra Kur’ân’la Konuşan Şair (2011) adlı romanı bulunan Eryiğit, Matematik Şiirden Ne Anlar (Örnek
Akademi Yay., Ank., 2017, 281 s.) adlı şiir kitabı ile pek çok düşünürün
asırlar boyu dile getirdiği bir gerçeği örneklendirmiş oldu.
Matematik ve Şiir
Matematik
ile şiirin, matematikçi ile şairin birbirlerine içkinliği hususunda kimler ne
demiş? Mesela Kant, “Matematik katıksız
bir şiirdir.” cümlesini kurmuş. Alman matematikçi Karl Weierstrass ise şöyle
bir senteze ulaşmış: “Bir matematikçi,
aynı zamanda şair değilse iyi bir matematikçi sayılamaz.” İmam Şâfi bu
sentezi çocuk eğitiminden başlatır: “Çocuklarınıza
matematik ve şiir öğretiniz.” Napolyon ise sanki Şâfi’nin söylediğini genelleştirir:
“Her insan biraz matematik biraz da şiir
bilmelidir.” Matematik, felsefe ve edebiyat alanlarında çalışmaları bulunan
Bertrand Russell ise “Matematik doğru
açıdan bakıldığında, yalnızca gerçek değil, şahane bir güzellik de içerir.”
derken, matematiğin şiirsel estetikle olan ilişkisine atıf yapar.
Malumu
ilam edersek, şiir dediğimiz şey, duygu, hayal ve düşüncelerin, belirli bir
düzen içinde ve etkileyici bir şekilde anlatımıdır. Şiirde etkileyicilik
dediğimiz zevk ve hazzın yanı sıra, ahenk de önemlidir. Şiirsel ahenk başta
ölçü ve uyak olmak üzere sese dayalı bir takım uyumlarla sağlanır. Uyum ile
matematikteki birtakım formülleri birbiriyle ilişkilendirebiliriz. Zira
matematik dilindeki formülleri şiire benzetebiliriz. Öyle ya, matematiksel
doğruları formüllerle ispat ederken, duygularımızı da şiirlerle sabitleriz.
Formüller matematiksel gerçekliği ahenkli bir şekilde izah etmeye yararken
şiirler de duygularımızın ritmik ve armonik yansımalarıdır. Şiir nasıl heyecana
bağlı bir sanatsa, matematiksel süreçler de o derece heyecan vericidir. Son
olarak, şiir bize duygular evreninin anahtarını takdim ederken, matematik bütün
evrenin şiirine kapı aralar. Peki, matematikçi şair ne yapar?
Matematikçi Şairin Yaptığı
Yılların
matematikçisi şair İbrahim Eryiğit, bizim yukarıdan beri söylemeye çalıştığımız
şeyleri almış, bir kitap halinde önümüze koymuş: Matematik Şiirden Ne Anlar.
Bir
“Önsöz”le başlanmış kitaba. Öyle ya, “Nereden çıktı bu matematik ile şiir
ilişkisi?” sorusuna yanıt bekleyen okurlar olabilir. Cevabı “Matematik Şiir
Olup Akar Yüreklere” cümlesini başlığa çıkararak verir Eryiğit. Burada, bizim üstte
dile getirdiklerimize eklediği önemli bir husus vardır: Şiirle matematiğin
“imge” paydasında kesişmeleri. Bu kesişimin içeriğini ise simgeleştirme,
soyutlama, bağlantı kurma, örnekleme ve değerleri eşleyip bir düşüncede birleştirme
yollarıyla yaptıkları…
Önsöz
metninin son cümleleri ise şairin işbu kitaptaki şiirlerin teknik
özellikleriyle ilgili: “Sözlerimi bitirirken, matematik ve geometri konularını
dörtlükler şeklinde, 19’luk hece ölçüsü ve a-a-b-a kafiye düzeninde yazdığımı
belirterek, şiirlerle sizi baş başa bırakıyorum…”
Sayılar, İşlemler, Denklemler, Şekiller, Şiirler…
İki
bölümden oluşuyor kitap. “Matematik” bölümü, “Geometri” bölümü… İlkinde 89
matematiksel bağlam üzere şiir var. Peki, hangi konular? Hepsini saymak mümkün
değil, gelişigüzel sayalım: Rakamlardan başlayan serüven taban aritmetiğine,
faktöriyelden el alıp kesir sayılara, ondalık sayılarda konaklayıp üslü ve
köklü sayılara, oran orantıda nefelenip Hayyam üçgenine… Daha onlarca konu var sırada: Mutlak değer ve
denklemlerden sayı, kesir, yaş, hareket, işçi ve havuz problemlerine,
kümelerden kartezyen çarpıma, fonksiyondan polinoma, parabolden trigonemetriye,
logaritmadan olasılığa, diziler ve limitten türev, integral, matris ve
determinanta…
Birinci
bölümden birkaç örnek verelim. İşte “Basit Kesrin Aşkı” dörtlüğü:
“Sensiz
basit kesirim ben senle bileşik kesre dönüşürüm
Tamsayı
olarak yanımda olmazsan ayazlarda üşürüm
Sadeleşme
işlemi uygula payıma paydama ruhuma
İşte
o an rasyonel sayılara karışmayı düşürüm.” (s. 34)
Şu
da “Hayyam Üçgeni”:
“Ömer
Hayyam’dan bizlere eşsiz hediyedir Hayyam Üçgeni
Paskal,
Hayyam’dan intihalle üçgene verir kendi ismini
İki
terimlinin açılımının katsayıları yer alır
Rubaileriyle
meşhur şair Hayyam matematik bilgini” (s. 86)
Kitabın
ikinci bölümü olan “Geometri”de ise 45 şiir var. Burada da yolculuk
“Geometri”nin çerçevesini çizen şiirle başlıyor:
“İnsan
bilincinin üst düzeylerine birm giriş kapısıdır
Üçgen,
kare ve daire geometrinin üç temel şeklidir
Zihin,
beden, ruh gibi varoluşun üç seviyesinden mülhem
Kâinatın
her alanında geometrik bir şekil gizlidir.” (s. 200)
Üçgen
çeşitlerinden Pisagor bağıntısına, dörtgenlerden dörtgen çeşitlerine, kare,
dikdörtgen, paralelkenar, eşkenar dörtgenden yamuk, deltoid, çembere, teğetten
Pi sayısına, daire, prizma ve küreden piramit, koni ve hiperbole…
İşte
“Pi Sayısı” şiiri:
“Hayatın
her alanında mucize var görmesini bilene
Her
sorunun cevabı kendi içinde çözmesini bilene
Mucizevî
biçimde sonsuza kadar uzanır Pi sayısı
Çember
çevresi çapa bölünüp eklenir şair nefesine.” (s. 254)
Sonsöz Yerine
Genel
geçer bir yargı olarak Matematik zordur, sevimsizdir denilir. Matematik Şiirden
Ne Anlar kitabını okuduktan sonra bu tür olumsuz yargıların geçersizliği hemen
kabul edilecektir. Bunda matematikçi şair İbrahim Eryiğit’in matematiksel ve
geometrik konuları şiirselleştirme başarısı kadar, kitabın görsel tasarımının
etkisi de etkendir: Karikatürler, resimler, geometrik şekil oyunları, sayı
görselleri, rengârenk sayfalar, vb…
Yazımızı
“Sonsöz Yerine” şiiriyle bitirelim:
“Matematik
şiirleşip coşkuyla gezinirken gönüllerde
Şairin
sesi cisimleşir matematikçinin ellerinde
Matematik
ve şiir birbirinin alt kümesidir her zaman
Şiirin
hayali canlanır matematiğin formüllerinde.”(s. 280)
15 Aralık 2017
(Bu yazı ilk kez MEB YEĞİTEK Ebabil dergisinde yayımlanmıştır.)
İbrahim Eryiğit ile ilgili diğer yazılar:
"Kur'anla Konuşan Şair" yazısı için tıklayınız.
İbrahim Eryiğit şu kitabı yazdı: "Şi'r-Pençe"
İbrahim Eryiğit ile ilgili diğer yazılar:
"Kur'anla Konuşan Şair" yazısı için tıklayınız.
İbrahim Eryiğit şu kitabı yazdı: "Şi'r-Pençe"
2 yorum:
"Matematik zordur, sevimsizdir denilir" deniliyor ya, Aslında Neden böyle denildiğini ve böyle bir algının oluşmasının sebebinin ne olduğunu araştırmak ve açıklamak yine matematikçilere düşer. Bu olumsuz algıyı zihinlerden söküp atmak yani. Bence bu çalışma bir başlangıç olarak kabul edilebilir,tebrik ediyorum.
Matematikçi şair güzel şiirler yazarmış bunu kitabın girişinden anladık. Yolun açık olsun arkadaşım.
Yorum Gönder