26 Ekim 2020 Pazartesi

KOVGUN İSA TÜRKÜSÜ


1.

aman ben böyle sürüldüm bereketsiz tarla oralara da
oralar nereler- ah, aya bak, acıyı yazan bozan acının tutanakçısı
akçısı ben- bilmiyorum bilmiyorum'u biliyorum, izmir
ay avcısı! ay avcısı!

2.
hayır! yarım bir kent bu yolculukta
-balıkesir- kan doğar kan yaşar kan ölür,
ölür gider gece gündüz burası
şarkılar sağır zati!

- abi, bir şarkı lütfen olmasın
kırgın, buruk, yaralı
eğik filan değil
tutmasın çocukların daha bir ağlaması

3. 
bir soru: kanatlı konuşmaların sonu:
yanıt: doğru
lanetlenmiş miyim ah, ah ben lanetlenmiş miyim?

4.
burası mı efendim, bursa! mı? öyle mi dediniz
duymadım, bağışlayın!
uyumuşum! okumam ben şiir! hayır hayır! bir sayıklama
ne marka bu araba? bu araba, yayan gelip
geçerken bir rüya

5. 
! (bu işaretindir bütün yorgunluk)
varsa bir ünlem işareti kafa kol çeken kafaya
olsun! denir mi denmez mi?

6.
(güreş bilmem, demem, yalandır
bilirim çünkü kırkpınar daha ötededir
kahrolsun edebiyat tarihi güreşmektir
şairin hüzünlü mesleği)
kırkpınar dinlenme tesisleri
miydi neydi iki pehlivan
kurmuş güreşlerini
izleyemedim ve şirket çayını yitirdim

7.
ara geçiş: 

aldım lirimi elime
vurdum teline
okudum

yüreğim

vurdum teline
okudum

soluğum

lir oldum

sesim
kulak ver

eridim

8.
zihninde hayali bir at
şair istanbul'a girdi
sen istanbul! dedi başlı başına başlı bela
(metalik sevilir mi sevilmez mi?)
uzun kaçıyor işte dizeler 
mızıkçı denizler cellat!
hapisler
gem-iler vurulan
tokat hep
yok başka sebep

9. 
(şair istanbul'da asya ve avrupa'dan alış-
verişler yaptı:)

kadıköy bir buluttur, moda: yağmur
yağmur, yağmur... yağma yanarsın, yüreğim
yangın

kimse bilemez bunu, ece'mca bile, bilemez
kimse
sultan ahmet mi büyüktür sultan mehmet mi
sultanahmetli bir mehmet nasıl olur haydarpaşa'da
ve haydarpaşa bitmiş aşıklara mı paşadır?

(paşadır cumhurbaşkanım ben necip bey
saç kremi
nasıl gitmişim saçlarıma
eriyip eriyip sürünüyorum)

10.
ne-den-/di bu bizim hayatımıza
bu bizim hayatımız
salt bilmediği şeyleri severdi
ve ravi salkhar!
hindistan, türkiye
1980'dendi
yok! dendi bol kese-kumbara
olamaz! dendi
iran dindi, çok, çok dindi
filipin, nikaragua, şili
ve en mücahitleri afganistan

11.
"- bir sigara alalım mı ya yusuf
içmesek olmaz mı?
- alla'sen!.."

yusuf'un aşkı başka! başka başka gülüyor, çok sade
başka başka gülüyor ve sade yağ,
gözü yaşta gönlü yas yaşta

12.
işte anımsıyorum seni dedim ben
burada şiir söylemem dedim seni ben
burada yattı fikret dedim sonra
hikmet de buradaydı sonra
beşiktaş-taksim
edildiydi hayır değildi
gitmedim, korktum, ölürdüm: beyazıt
zıt beyaz.

13.
galata'da bir sevgili
bildiğiniz o eski İstanbul dilli
bir aşağı bir yukarı inip çıktık tünelden
sen bilmedin bunu kaderim bilmedi
hiç kimse söylemedi bana ihaneti

14.
şair yahya ile zihnimde
muhibbi oldum şehrin
kanunu delirttim
bir zamanlar bakiydim
edebiyat fakültesine gittim
ters yüz edip müfredatı
ferde işaret ettim
şehri inlettim:

15.
kadıköy iskelesinde duruyor
gece: kan

kadıköy iskelesinde duruyor
deniz: kan

kadıköy iskelesinde duruyor
rüzgâr: kan

kadıköy iskelesinde duruyor
kan

kadıköy iskelesindeki kan

16.
hep yandı
sönmedi o fener
hatta fenerbahçe
tutuştu kalbimin atışından
kanarya uçtu
ruhum kanar...

17. 
(şairin istanbulî sorularıdır:)

a. siz, hepiniz beyler, topunuz tüfeğinizle, ahmak mı sanıyorsunuz bizi, efendiler, yönsüz yöntemsiz yöneticiler, tosuncuk çocuklar, adalet nerde oturuyor ve hazerfen kimdir?

b. beyoğlu ara sokaklarında ve galatasaray hamamında güpegündüz güneşler altında hiç arlanmadınız mı yıkanmamaktan?

c. şimdi bakın, ben
zar atıyorum, geliyor bir yazı
bir tura pendik
bu doğru sizce yanlış mı?

ç. bu, bu kentle ilgili
en iç içe ve en balık
soru: 'acz'in sonu
nerededir alfabede?

(...)

Hiç yorum yok: