13 Aralık 2017 itibariyle İtibar’ın Aralık sayısı şiirlerini okuyup bitirdim. Fatma Özkaya, Ali K. Metin, Muhammed Mücahit Yılmaz, Enes Budancanak (Dergide ‘Budancamanak’ diye yazılmış ama mezar başı tahtasında ‘Budancanak’.), Rabia Gelincik, Zeynep Tuğçe Karadağ, Merve Erkovan, Zülal Sema, Kenan Yusuf Taşkın şiirlerinden birer ikişer yahut üçer beşer dize çizdiğim şairler, şaireler…
Cengizhan
Konuş ile Orhan Özekinci ise yekpare eserlere imza atmışlar. Fakat biz her
ikisinden de birer parça iktibas edeceğiz.
Cengizhan
Konuş’un şiirinin ikinci ve üçüncü bölümlerinden birer parça alalım:
“ilkbahar
deyince benim aklıma
Ekmeğin
sınıfsız mübarekliğine inanan babalar geliyor
Soma’da
kömür karası, çengelköy’de kan kızılı şehitler
Yüzme
bilmeyen oğlunun
Suyun içinde
ne yaptığını soran Ermenekli anne
Tufan,
yakarış ve kurt uykusu uyuyan memleket
Köküne
sarılan ağaca rüzgarın söylediği sözleri işitmedi hiç kimse
Durdurmadı
haritayı duvara astığımız mülteci fotoğrafları
(…)
bir Cuma
çıkışı durdurup kimlik soruyorlar Türkiye’nin günlerine
boynu vuruluyor
neşe saçan menekşenin
güzel olan ne varsa çürüyor burada, adı küresel
ısınma
okul
çıkışında polisten dayak yemek pahasına sevgiliyi beklemek mesele
fuzuli yok,
leyla toprak altında, ile kimi bağlar bu bağlamda”
Orhan
Özekinci’nin arka kapaktaki şiirinden:
“sonunda
iyiler kazanır, kazandın.
kalbin,
hayatın karşısındaki herkese
duraksadı
önce.
bir kere
anlamış bulundum o gün.
lobideki en
uzun gece Perşembe.
mutlu
sonları böyle konuşabilmek:
hafif, sakin
yahut ferah.
Üşürken bile
bunu anlamamak
Çıktı
sanılan yangınla”
Şimdi diğer isimlerden bazılarının altını çizdiğimiz dizeleri iktibas etmeye geldi sıra. Fatma Özkaya’nın “Teşrik”inden:
“Kelimeler,
gülüşler
Sevgiyle
dolu iki kutu
Senin zaten
Giderken
Hiç ayağın
yoktu”
Muhammed
Mücahit Yılmaz’ın “Gerçeklikler”inden:
“Çığlık beni
ortadan ikiye böldü
Sökerek kör
pencerelerden ruhumu
Gözlerimin
yetişemediği güzellikler hayal ederek
Tıkadım
kulaklarımı ve neon tabelaların tanrısına iman ettim
Kredi
kartlarının, bıçak sağda çatal soldanın, teamüllerin tanrısına
Soylu
kahkahaların, yalnız biz varız güzel diğerleri hep çirkinin tanrısına
-Kulaklarıma
çığlığı duyuracak bir Hızır
henüz
uğramadı yanıma-“
Rabia
Gelincik’in “Kuşlardı Bazen” şiirinden:
“Kekiğin
kokusu, kekliğin türküsü
Ne çok
istedim beni de alsın götürsündü”
Zeynep Tuğçe
Karadağ’dan:
“Kalbim,
yersizlerden bir barikat
Ben de
geçemiyorum yürümedikçe.
Yürürüm
alnımda Hopper’ın insanları,
Resmi
törenlerdeki gönülsüzlük olurum.
Şimdi çekip
vursam kendimi, kimse yaralanmaz
Artık ne
ölüm ne gölge beni avutmaz.”
Zülal
Sena’dan:
“istanbul
kadar aceleci, Türkiye kadar sabırlıydım”
“merhametten
telim alındım”
“annem
usulca yanıma uzanıp Allah’ı anlattı”
Ankara, Aralık 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder