10 Mart 2020 Salı

YAZILAN YARIN-1

“bu günleri de gördük, ne mutlu bize!” diyeceğimizi
sanmıyorlardı. “çökümleri yaşayacaksınız!” diyorlardı
bizler için. düşmanlarımızdı onlar ve tümü, böyle derken,
isteklerini dile getiriyorlardı.

yeniden doğmuş olduğumuzu bildirir bir bildiri say sevgilim
bu yazıyı, başka bir yazınsal türe sokmana dayanamam

evet,  çekirge parmağı gülünün varlığından habersizdi düşmanlarımız.
şu, onları yerin dibine batıran gülümüzün.
şu, akasya açımlı ve yalnız bizlerin bildiği...

bilmiyorlardı. (bitki bilim kitapları yoktu ve bilmiyorlardı çekirge parmağı gülümüzün varlığını.) bu yüzden de, çeneleri koparcasına bağırıyorlardı: “çökümleri yaşayacaksınız!”

bizse, yalındık ve yılmadan sürdürüyorduk savaşımızı. yaşıyorduk, “utku bizimdir sonunda!” eni-sonu.

işte, biliyoruz ki, kolay olmadı şu güzelim leylim ilkyaz gününe gelmemiz.

biliyoruz ki, yoksunlukları yoğun yaşadık bu güne değin.

biliyoruz, unutmamamız gerekiyor geldiğimiz yoldaki ölenlerimizi.

ve unutmamamız gerekiyor sevgilim: utkumuzun temelinde kendimizi büyük meydanlarda asabilmeyi göze almış olmamız yatıyor, unutmamalıyız...
haydi, “bu günleri de gördük, ne mutlu bize’”

İzmir, 1986

Korku Islığı'ndan...

Hiç yorum yok: