“bu günleri de gördük, ne mutlu bize!” diyeceğimizi
sanmıyorlardı. “çökümleri yaşayacaksınız!” diyorlardı
bizler için. düşmanlarımızdı onlar ve tümü, böyle derken,
isteklerini dile getiriyorlardı.
yeniden doğmuş olduğumuzu bildirir bir bildiri say sevgilim
bu yazıyı, başka bir yazınsal türe sokmana dayanamam
evet, çekirge parmağı gülünün
varlığından habersizdi düşmanlarımız.
şu, onları yerin dibine batıran gülümüzün.
şu, akasya açımlı ve yalnız bizlerin bildiği...
bilmiyorlardı. (bitki bilim kitapları yoktu ve bilmiyorlardı çekirge
parmağı gülümüzün varlığını.) bu yüzden de, çeneleri koparcasına
bağırıyorlardı: “çökümleri yaşayacaksınız!”
bizse, yalındık ve yılmadan sürdürüyorduk savaşımızı. yaşıyorduk, “utku
bizimdir sonunda!” eni-sonu.
işte, biliyoruz ki, kolay olmadı şu güzelim leylim ilkyaz gününe gelmemiz.
biliyoruz ki, yoksunlukları yoğun yaşadık bu güne değin.
biliyoruz, unutmamamız gerekiyor geldiğimiz yoldaki ölenlerimizi.
ve unutmamamız gerekiyor sevgilim: utkumuzun temelinde kendimizi büyük
meydanlarda asabilmeyi göze almış olmamız yatıyor, unutmamalıyız...
haydi, “bu günleri de gördük, ne mutlu bize’”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder