22 Mayıs 2020 Cuma

YÖNLENDİRİ





















arkası arkasına ölen, öldürülen yaşamaların zamanı, çağı.
bir yaşam doğmuyor bile ötekisi öldüğünde.

cansıkıcı bir giriş bu. umutlu-umutsuz sıfatlarından
biriyle tartılınca da ‘umutsuz’ geçiyor başa. doğru.

ne ki, diyoruz ya, tehditler bol. elinde değil tedirgin
olmaması insanın. doğal, salt tedirginlik de yetmiyor.
tetikliği gerektiriyor bu.

kendi adıma, tetikliğim, duyarlık ve bunu kullanmak oluyor.
eğer gerçekten ‘bu sarsıntı çağında
duyarlıkla yaşamak’ cesaret işiyse, cesaretliyim
ve ‘karşı’yım.

dayanaklarımız sürgit yıkılıyor. yıkıyorlar.

bunların karşısında ‘geri çekilmek’ ise, herhalde
‘geleceği bugünden yaratmak’ gibi, ya da
‘bugünün tanığı olmak’ biçimindeki
düşünen-insan aşkınlığıyla uyuşmayacaktır.

bu yazılar böyle bir düşüncenin ürünü ve yazarını
‘biçimler’ ilgilendirmiyor.

Cevat Akkanat
İzmir, 1987

Bu metnin de içinde olduğu Issızlık Marşı kitabının diğer yazılarını okumak için tıklayınız.

Hiç yorum yok: