6 Eylül 2019 Cuma

İT GÖZÜ

Bu seferki, örneğine sıkça rastladığımız köpek haberlerine benzemiyordu. Onlar genellikle haberciliğin alfabesine binaen ve haber sıkıntısı çekilen zor zamanlarda, sayfalarda boş yer kalmasın diye yayınlanıyordu: “Adam iti ısırdı!”
Oysa, elimizdeki gazeteden okuduğumuz haberin nabzı başka atıyordu. Sanki bir hinoğlu hinliğin üzerine bina edilmişti. Kurgusundan üslubuna, hatta görsel desteğine (fotoğrafına) kadar, farklı kokular sızdırıyordu: Hiçleyici, tahakküm edici, alçaltıcı, alaycı, zulmedici…
Basının ve bağlı olarak kameranın, fotoğraf makinesinin, mikrofonun, zihnî bir tecavüz mekanizması halinde “kaba” bir dördüncü “kuvvet” kılındığı demler az yaşanmamıştır. Gerçi bu dünya içinde bulunanlardan pek çoğu, ellerindeki “organ”ın bu şekilde kullanılmasını üzüntüyle karşılamış olsalar da, son aşamada seyirci kalmaktan öte bir duruş sergileyememişlerdir. Dolayısıyla, burada ele aldığımız örnek haber ve eklentileri, olan bitene “üzüntü makamı” konumunda dahil olan sahici emektarlarla da bir miktar ilgilidir: Böyle hallerde seyircilik de suçtur!
Şöyle devam edelim, haber alma verme sistemi ve sistemin aletleri, silahla eşdeğer bir niteliğe bürününce, ister istemez taciz ve tecavüz nesnesi olmaktan öte bir kisveye bürünmüyor. Mesela, böyle bir sahne, sosyolojik kayıtlara postmodern darbe olarak geçen süreçte, Mamak Köprüsü üstünden ve hemen aşağıdaki İHL bahçesinden çılgın “zoom”lamalar ile sunulmuştu.  Bir örnek olsun diyedir, atlamadan geçmek olmaz: Son günlerde, yeni bir göreve atanan bir devlet adamının ev kapı girişinden alınan fotoğraf karesi de, aynı “sempatik” niyetin farklı bir kaydına denk düşüyordu.
Böylece, bir “sabit”in “ispat”ını gerçekleştirdikten sonra, ikinci paragrafımızda işaret ettiğimiz habere dönelim. Bu kez eline silah verilen bir köpektir: “Bush’un Köpeğinin Gözü Hizasından Beyaz Saray”.
Kolayca anlaşılacağı gibi, kameranın zâhirî yönü her ne kadar Beyaz Saray’a dönük olsa da, maksat daha sonra hasıl olacağından, esasta okuyucunun beynine yöneliktir.
Ajanstan özenle alınan bu haber gazetenin eteğine iliştirilivermiştir. İyi ki sürmanşet yapmamışlar diyesiniz geliyor, haklısınız. Fakat, alay etmek, tahakküm etmek, dumura uğratmak, zihnin altını üstüne getirmek için bu da yeter değil midir? Üstelik, haberin devamında şunlar da kayıtlıdır: “Bush’un köpeğinin gözleri hizasına takılan minik kamerayla, Beyaz Saray’ın görüntüleri kayda alındı.”
Sahi, çocuklarımızın Toni adını vermesi muhtemel bu eniğin gözleri hizasından Beyaz Saray nasıl görünüyordur dersiniz?
- Dev gibi?!
- Nurdan bir alev gibi?!
Biz bilmiyoruz, ne kadar merak etsek de boşuna.
Fakat, ilgili mekâna Toni’nin gözüyle bakanlar ipucu verebilir. Zira, onların keskin gözleri millete tepeden bakmayı tercih etmektedir.

Hiç yorum yok: