23 Aralık 2018 Pazar

DUBOV'UN KÖPEĞİ DERİ

Olup biten kimi olaylar, özellikle sosyal nitelikteki mühim hadiseler beni şablonlar üzerinden yürüyüp ıslık çalmaya mecbur eder.
Bir tecrübe...
Bir kıssa...
Bir şiirden küçük bir hisse...
Bir hikâye veya romandan can alıcı bir halka...
Bilemedim bir film yahut tiyatrodan küçük bir sahne...
Benim kendilerine sığınıverdiğim şablonlardan bazılarıdır bunlar...
Yine bunlardan birisine müracaat edeceğiz... Bir hikâyenin merak unsurları üzerine yazı inşa edeceğiz:
Görüntü: Oturmuş içki içen iki eski ordu mensubu: Dubov ile Knaps... Üçüncüleri bir köpek...
Mekân: Emektar teğmen Dubov‘un evi.
Olay: Dubov, misafiri olan Knaps‘a, Milka‘yı satmak istiyor. Bu yolda, yere göğe sığdıramıyor köpeğini:
"Yaman bir köpek" diyor, "eşsiz bir köpek!"
"Sadece suratı dünyaya bedel!" diyor, "... halis İngiliz zağarı!" diye ekliyor...
"Kerata Milka"
"Edepsiz Milka!"
"Buraya gel bakayım!"
Dubov öpüyor Milka‘sını, tam da alnından...
"Seni kimselere vermem; benim güzel köpeğim..."
"Seni haydut seni!"
"Defol bakayım dışarı! Kirli ayaklarınla apoletlerime bastın!"
Dubov‘un derdi köpeğini mutlaka elden çıkarmak. Deyim yerinde mi bilmem, onu Knaps‘a kakalamak...
"Onu satın alsanıza, Knaps! Bütün ömrünüzce bana müteşekkir kalacaksınız! Paranız azsa, size yarı yarıya indirim yaparım! Onu elliye alın!"
Knaps‘ın verdiği cevaba ne demeli: "Milkanız erkek olsaydı, eh o zaman belki alırdım, ama..."
Şimdi konu Milka‘nın cinsiyeti meselesidir.
Dubov‘a göre Knaps: "Daha erkek köpekle dişi köpeği birbirinden ayırt etmesini bilmiyor!"
Knaps: "... Ama siz beni aptal yerine koyuyorsunuz!"
Dubov: "Hem dişi olsa ne çıkar? Şaşılacak şey! Sizin için daha iyi ya! Yavrular. Yavru ise yirmi beş rubleden farksızdır. Kim olsa bu yavruları seve seve satın alır. Erkek köpeklerden ne diye bu kadar hoşlanıyorsunuz anlamıyorum. Dişi köpekler bin defa daha iyidir. Köpeklerin dişisi hem daha sadıktır, hem daha çok beğenilir. Ama, mademki dişi köpekten bu kadar korkuyorsunuz o halde yirmi beş rubleye alın!"
Knaps cevap verecektir: "Hayır yavrum... Bir kapik bile vermem."
Dubov: "Milka, defol buradan!"
Evdeki hesap tutmamıştır. Dubov köpeği elinden çıkaramamıştır. Fakat bunun bir yolu daha olmalıdır. Şöyle bir teklifte bulunur Knaps‘a:
"Siz iyi, namuslu bir çocuksunuz Knaps! Canına yandığımın, seni böyle göndermeye razı olmuyor. Ne, biliyor musun? Sen şu köpeği bedava al!"
Knaps, Dubov‘un bu teklifini de reddeder. Artık ayrılık vakti gelmiştir ve arkadaşının evinden eli boş çıkmaktadır. Milka‘yı elinden çıkaramayacağını artık iyice anlayan Dubov‘u ise, iyice sıkıntı basmıştır:
"Ne dersin, acaba şu köpeği kime versem"
Knaps: ?
Dubov: "Acaba buranın deri yüzücüleri köpek kabul eder mi dersiniz?"
Knaps: "Belki de kabul ederler. Ama kesin olarak söyleyemem"
Dubov: "Allah belâsını versin, varsın derisini yüzsünler! Pis köpek! İğrenç yaratık! (...) Cins bir şey olsa bari ama ne gezer, sokak köpeği ile domuz melezi bir şey!"
Çehov‘un hepi topu üç sayfalık "Değerli Köpek" (Çehov, Toplu Eserleri, Hikâyeler 1, Sosyal Yay., İst., 1983, s. 267) hikâyesini evire çevire takdim ettikten sonra...
... sahi, sözü nereye getirecektim, bakın unuttum, biraz düşünebilir miyim?
Hah, tamam... Sosyal olaylar demiştim ya en başta, işte onlardan birisine, yüksek mevkilerde vuku bulan adam harcama oyununa...
Gayet basit işler bu oyunun kuralı. Yeter ki gözden çıkarılmasın harcanması gereken kişi. Yeter ki kullanım süresinin dolduğuna kanaat getirilmesin.
"Çin işi Japon işi" ucuz bir kamera...
İçerden ayarlanmış birkaç aktör, birkaç aktrist, hepsi de yol arkadaşı...
Sonrası kolaydır; harcanacak kişinin ahlâkıyla ilgili görüntüler ortaya serilir...
Söz teşbihten dışarı, kefen biçici toplum mühendislerinin başarıyla ulaştığı sonuç: Deri yüzücülerin eli...

(20 Mayıs 2010 tarihli Milli Gazete için yazılmıştı. Ayrıca bkz: Köpekler Lügati adlı kitabım.)

Hiç yorum yok: