Sebîlürreşad Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Bayhan ile Sebilürreşad
Dergisi Yayın Koordinatörü Gazeteci Yazar Mehmet Poyraz’ın ortak çalışmasıyla
hazırlanan Sultan Galiyev kitabı, Sultan Galiyev odağında, bir dönem Rusya’sını
ve yakın coğrafyasını masaya yatırıyor. Kitapta Sultan Galiyev’in hayat
öyküsüne dair bilinmeyenlerin ele alınmış olduğu muhakkak. Bununla birlikte,
onun Rusya Müslümanlarına dair hayalleri ve bu hayallerin ateşlediği azim ve
gayreti, şimdiye kadar hiçbir çalışmada uygulanmayan bir tetkikle dikkatlere
sunulmuş. Bu arada elinizdeki eser, Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vuran iki
önemli ismin; Enver Paşa ile Mustafa Kemal’in, Sultan Galiyev tarafından
Rusya’da yürütülen Müslüman halkların birleştirilmesi faaliyetlerinden haberdar
olduklarını ortaya çıkarıyor.
***
Yüzyıllarca süren Rus İmparatorluğu’nun çöküşü 1917’nin ilk günlerine
rastlar. İmparatorluğu yöneten Çar II. Nikola aynı yılın Mart ayında tahttan
indirilir. Bu süreç Şubat Devrimi olarak bilinir. Yine 1917 yılının sonlarına
doğru, Sovyetler Birliği’nin kurucularından Lenin’in “Tarihin hızlandırılmış
hâli” olarak tarif ettiği “Ekim Devrimi” sürecine girilir. Lenin ülkedeki bütün
halklara “Kendi kaderlerini belirleme hakkı” çağrısında bulunur. Çoğu Müslüman
olan bu halklar, Lenin’in çağrısına inanır ve yeni rejim Bolşevizm etrafında
toplanmaya başlar.
Rusya’da, 1918’in Ocak ve Şubat aylarında Müslümanların iki lideri, ülkenin
geleceği hakkında söz sahibi olur. Bu isimler Molla Nur Vahidov ve Sultan
Galiyev’dir. İç savaş esnasında Vahidov, Çarlık yanlısı güçler tarafından idam
edilir. Bölge Müslümanlarının kaderi artık Sultan Galiyev’in ellerindedir.
Galiyev Marksizmi İslamî bir tasavvurla ele alır, takdim eder.
Rus Bolşevikler tarafından kendilerine vaat edilen bağımsız İslâm ülkesini
Moskova’dan talep eden Sultan Galiyev, büyük mücadeleler verecektir. Ancak onun
hayatı da Stalin’in emriyle kurşuna dizilerek idam edilmek şeklinde son
bulacaktır. Maalesef mezarının nerede olduğu halen bilinmiyor.
Peki Galiyev’in suçu neydi? “Pantürkist” ve “Panislamist” fikirlere sahip
olması mıydı? Bu fikirler etrafında
Müslüman halkları örgütlüyor olması mı? Bu soruların yanıtını, kitabı okuyunca
anlayacağız.
Bununla birlikte, Galiyev’in üzerine giydirilen bütün ideolojik gömlekler
dikkatle takip edilmelidir eser boyunca…
Öyle ya, Galiyev;
Komünist mi?
Marksist mi?
Panislamist mi?
Pantürkist mi?
Kuşkusuz işbu kitapta bu şıklar üzerinde kalem oynatılıyor, dahası bu
sorular bağlamında nice ezberler bozuluyor.
Şunu da belirtelim: Galiyev hakkında son yıllarda pek çok kitap ve makale
yazıldı, yazılıyor. Bunların içerikleri ne yazık ki birbirine çok yakın.
Dahası, yeterli araştırmadan da mahrum pek çoğu. Mesela, Sultan Galiyev
hakkında uzun yıllar önce Sebîlürreşad’da çıkan yazılan yazılardan bahsedene
rastlanmaz bunlar arasında…
Yakın tarihimizin bu önemli karakterinin gizemli hayatı ve ideolojik duruşu
hakkında ilk kez okuyacağınız bilgilerle hazırlanan bu kitap, Galiyev’e yeni
bir ideolojik gömlek giydirmek amacıyla değil, Galiyev’in giydiği gömleğin
tarifinden ibarettir.
Ne demiştik, hapsedilemeyen Sultan…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder