Francisco de Miranda (Sebastian Francisco de Miranda y Rodriguez de
Espinoza) 1750’de Caracas’ta doğdu. Latin Amerika bağımsızlık öncülerinden olan
Miranda, Venezuelalı general ve gezgindir.
Çocukluğunu Caracas’ta geçirdikten sonra 22 yaşında İspanyol ordusuna giren
Miranda, maceralarla dolu geçen hayatının sonraki yıllarında Fransız ve Rus
ordularında da görevler almıştır. 1772’de yüzbaşı rütbesiyle İspanya’nın
Cezayir seferine katılan Miranda, itaatsizlik nedeniyle bir süre hapiste kalır.
1780’de Küba’da, daha sonra da Florida’da İngilizler’e karşı savaşmıştır.
1781’de yarbay rütbesiyle Jamaika’da İngilizler’e karşı sefere katılmış, fakat
bir süre sonra kaçakçılıkla suçlanmıştır. Bu nedenle 1783’e kadar Küba’da
gizlenir. 1784’te ABD’ye gider. Burada bulunduğu süre içinde George Washington,
Alexandre Hamilton, John Adams, Tomas Paine gibi önde gelen Amerikalı
liderlerle görüşür, İspanya’ya karşı yardım taleplerinden bulunur. İstediği ilgiyi bulamaz, 1785’te İngiltere’ye
gider. İngiliz politikacılar da bir dönem kendilerine karşı savaşan Miranda’ya
ilgi göstermez. Bunun üzerine Berlin’e geçer. 1785 yılındaki yolculukları
arasında Hollanda, Prusya, Avusturya ve İtalya bulunmaktadır. Fakat
hiçbirisinde aradığı desteği bulamaz. Çünkü gerek Avrupa gerekse Amerika
İspanyollarla çıkar ilişkisi içindedirler.
Umutlarını Rusya’ya çeviren Miranda, 1786’da Yunanistan’dan başlayarak,
Osmanlı İmparatorluğu ve Rusya seyahati yapar. Rus ordusuna albay olarak
atanır. II. Caterina ile görüşme imkânı bulur. Ondan yardım sözü alır.
1787 sonlarında İsveç’e geçen Miranda, 1788’de Norveç, Danimarka, Almanya,
Hollanda, Belçika, İsviçre ve İtalya ziyaretleri yapar. 1789’da Fransız
Devrimi’nden önceki aylarda Paris’te bulunur. Oradan İngiltere’ye gider ve
1789-1792 yılları arasında Başbakan William Pitt ile Latin Amerika uluslarının
bağımsızlığı bağlamında görüşmeler yapar. İngiltere buna yanaşmaz.
Destek arayışıyla 1792’de tekrar Fransa’ya gider. Fransız ordusuna Mareşal unvanıyla dâhil olur. Prusya ile Morthomme’de yapılan savaşa katılır ve başarı elde eder, tuğgeneralliğe terfi eder. Bu arada düşman saflarına geçen kumandan Dumourier’i de 1793’te bozguna uğratır. Fakat bir süre sonra casuslukla suçlanır ve tutuklanır. 1795’e kadar hapiste kalır. 1976 yılını da Fransa’da geçiren Miranda burada farklı İspanyol kolonilerinden seçtiği temsilcilerle toplantılar yapar, onları örgütlendirir.
Destek arayışıyla 1792’de tekrar Fransa’ya gider. Fransız ordusuna Mareşal unvanıyla dâhil olur. Prusya ile Morthomme’de yapılan savaşa katılır ve başarı elde eder, tuğgeneralliğe terfi eder. Bu arada düşman saflarına geçen kumandan Dumourier’i de 1793’te bozguna uğratır. Fakat bir süre sonra casuslukla suçlanır ve tutuklanır. 1795’e kadar hapiste kalır. 1976 yılını da Fransa’da geçiren Miranda burada farklı İspanyol kolonilerinden seçtiği temsilcilerle toplantılar yapar, onları örgütlendirir.
Miranda 1797 başından 1800 sonuna kadarki zamanını İngiliz hükümetini ikna
çalışmaları için Londra’da geçirir. İngilizlerden ilk kez yardım sözü alır.
Akabinde, Fransa’yı ikna etmek düşüncesiyle Paris’e gider. Mart 1801’de bu kez
İngiliz ajanlığı suçlamasıyla bir süre hapsedilir. Buradan kurtulunca
İngiltere’ye geri döner. 1805 sonuna kadar İngilizlerin desteğiyle bağımsızlık
çalışmaları yapar. Aynı amaçla Kasım 1805’te New York’a gider. Burada Miranda
tarafından hazırlanan ilk savaş gemisi 2 Şubat 1806’da yola çıkar ve La Vela
ile Cora şehirlerini bağımsızlığa kavuşturur. Leandro adlı savaş gemisi 3
Ağustos 1806’da Venezuela’ya demir atar. İspanya’ya karşı yapılan bu ilk
silahlı taarruz Miranda’nın beklediği desteği sağlamaz. Bunun üzerine geri
çekilir, 1807 Ekim’ine kadar Karayipler’deki İngiliz adalarında kalır, ardından
Londra’ya gider.
1808’de İspanya Fransızlar tarafından işgal edilir. Bunu fırsat bilen
Miranda, bağımsızlık mücadelesini artırır. İspanyol otoritesinin kaybolduğu
Venezuela, Arjantin ve Şili’de ilk kez yerel hükümet meclisleri kurulur. 11
Aralık 1810’da La Guaira limanına gelen Miranda, bir yıl sonra Venezuela
ordusunun başına geçer. 5 Temmuz 1811’de Caracas’ta meclisi toplayarak
Venezuela’nın bağımsızlığını ilan eder. Bununla birlikte Miranda’nın zafer
sevinci 1812 Temmuz’unda Venezuela ordusunun İspanya’ya teslim oluşuna kadar
sürer. Böylece tutuklanan ve La Guaira’da hapsedilen Miranda, 1813’te Puerto
Rico’ya daha sonra da Cadiz’e gönderilir. Miranda Temmuz 1816’da hapishanede
yaşamını yitirir.
Miranda’nın Mirası…
Yaptığı çalışmalarla Venezuela’nın bağımsızlığına öncülük yapan Miranda,
Simon Bolivar’la birlikte büyük bir şöhretin sahibidir. Bolivar ve diğer
devrimcilerin yolunu açtığı için ülkesinde “El
Precursor” (Öncü, Haberci) adıyla anılır. “İlk evrensel
Venezuelalı” olarak da anılan Miranda’nın adı gerek Venezuela’da gerekse ülke
dışında birçok mekânda yaşatılmıştır. Bunlar arasında 1889’da kurulan Miranda
eyaleti, aynı isimli liman, Caracas’taki bir metro istasyonu ve bir büyük
cadde, Miranda Zafer Anıtı önemli andaçlardır. Cadiz, Caracas, Havana, Londra,
Philadelphia, Patras, Sao Paulo, St. Petersburg ve Valmy’de Miranda heykelleri
bulunmaktadır. Hayatını konu edinen “Francisco de Miranda” ve “Miranda’nın Geri
Dönüşü” adlı filmler ve Miranda adına hazırlanan nişanlar da onun Venezuela
için ne kadar önemli bir figür olduğunu gösterir.
Miranda’nın adı, Türkiye’de de yaşatılmakta olup,
Ankara Çankaya’daki Birlik Mahallesi’nde bir parka ad olarak konulmuştur.
Ayrıca bu parka Filinta Önal tarafından yapılan 500 kilo ağırlığındaki bronz
bir Miranda heykeli 2006’da dikilmiştir. Miranda’nın bir başka heykeli, Ankara
Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (LAMER)
bahçesinde bulunmakta olup, 13 Ekim 2016’da uluslararası bir katılımla
dikilmiştir.
Miranda’nın Türkiye
Günlüğü
Miranda’nın Türkiye ile ilgili gözlemleri 3 Temmuz 1876 tarihiyle başlar.
Bu tarihte İzmir’e gelen Miranda, kısa bir süre burada kalmış ve gözlemlerde
bulunmuştur. 12 Temmuz’da İstanbul’a hareket etmiş, hava şartları yüzünden
ancak 30 Temmuz’da ulaşabilmiştir. Miranda, bu tarihten itibaren 23 Eylül
1786’ya kadarki 8 haftalık süreyi İstanbul’da geçirmiştir. Onun Türkiye
seyahatinin amacı, diğer seyahatlerinden ayrı tutulamaz: İspanyol ve hatta
Portekiz hegomanyasında bulunan Latin Amerika topraklarını bağımsızlığa
kavuşturmak için bilgi ve deneyim edinmek. Osmanlı devlet yönetim biçimini
tanıyarak bunu kendi ülkesinde uygulamak. Bu arada asker ve teçhizat talebinde
bulunmak. Osmanlı ülkesine 18. Yüzyılda Latin Amerikalı bir asker tarafından
gerçekleştirilen ilk ziyaret olması bakımından da bu gezi önemlidir.
Seyahatleri boyunca günlük tutmayı hayatının bir parçası haline getiren
Miranda, geride “Colembeia” adlı 63
ciltlik (Bazı kayıtlarda 24 ciltlik) bir külliyat bırakmıştır. Bu külliyatın dördüncü cildi Türkiye
seyahatinde aldığı notları içermektedir. “Osmanlı’ya
Dair Bir İlk Seyahat ve Türkiye’ye Dair” başlığını taşıyan günlük
tarzındaki bu seyahatname, ilk kez Mehmed Fuad Carım tarafından “Venezuellalı Miranda’nın Türkiye’ye Dair
Hatıratı” adıyla Türkçe’ye tercüme edilmiş ve 1965’te yayımlanmıştır.
Miranda’nın günlükleri, 2015’te Mehmet Necati Kutlu tarafından yeniden
çevrilmiş ve “Venezuelalı General
Francisco de Miranda’nın Türkiye Günlüğü” adıyla takdim edilmiştir.
Miranda, İstanbul’da kaldığı süre boyunca devletin askerî ve ekonomik
durumu yanı sıra, coğrafi özellikleri, sosyal, kültürel ve doğal hayatı
hakkında da bilgiler toplamıştır. Osmanlı ordusu, silahları ve savunma gücü ile
ilgili tespitler yapmış, tersane, tophane gibi askeri tesislerini gezmiş, top
talimlerini yerinde incelemiştir. Ayasofya, Sultanahmet, Süleymaniye, Fatih,
Eyüp camilerini, Kapalıçarşı, Esir Pazarı, kahvehaneler, kütüphaneler, mesire
yerleri gibi sosyal ortamlar, onun ilgiyle gözlemlediği yerlerden bazılarıdır.
Topkapı Sarayı, Kaptan Köşkü, Bebek Köşkü, Galata Kulesi, Yerebatan Sarayı,
Mevlevihane, Yuşa Tepesi ve Türbesi, Müftü Sarayı, hayvanat bahçesi gibi
mekânlar gezip gördüğü yerler arasındadır. Padişahın Cuma namazı alayları ile
ilgili gözlemleri, İstanbul’un yangınları, şehrin kozmopolit yapısı gibi
ayrıntılar da Miranda’nın günlüklerinde önemli yer tutar. Vaktinin bir kısmını
İstanbul ve Osmanlı İmparatorluğu ile ilgili kitaplar okuyarak geçirmiş, gerek
okuma gerekse gezi ve gözlemlerle elde ettiği verileri analiz edip
yorumlamıştır.
Miranda’nın Türkiye ziyareti ve tuttuğu notlar birkaç açıdan önemlidir. 18.
Yüzyılda bir Latin Amerikalı askerin hayran olup Osmanlı İmparatorluğunu
incelemek için Türkiye’ye gelmiş olması bunlardan birincisidir. İkinci olarak
bu günlük, o dönem Osmanlı toplumsal ve kültürel hayatına dair ciddi
materyaller içermektedir. Ayrıca bu eser Osmanlı-Latin Amerika ilişkileri
tarihine ışık tutmakta ve günümüz Türkiye-Latin Amerika ilişkileri bakımından
da büyük bir önem taşımaktadır.
Miranda’dan “Yeni Türkiye”ye (!)
Latin Amerika’nın özgülüğü ve bağımsız Venezuela’nın kuruluşu için çağının
muhkem ülkelerini köşe bucak gezen, bu arada Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi,
ekonomik, askeri, kültürel pek çok özelliğini yerinde incelemek için payitaht
İstanbul’da bir süre kalan Miranda’nın, bugünün Türkiye’sine, Türkiye’nin yeni
kurgusuna söylediği esaslı bir husus var.
Malum olunduğu üzere, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin tasarımı
tartışmaları sürecinde Latin Amerika tarzı yapılanmalar kimilerince takdim
edilmişti. Bu takdim sahiplerinden bazılarının pratik yapma makamlarında
bulunurluklarına bağlı olarak bu hususta bir hayli mesafe alındığı da
gözlenmedi değil. Halen yaşanan bir süreç olduğu için Latin Amerika ülkeleriyle,
sözgelimi Miranda’nın da öncü kurucusu olduğu Venezuela’yla yaşadığımız kader
birliğini değerlendirmeyi gelecek bir vakte bırakalım.
Bununla birlikte, Miranda’nın bugüne söylediği esaslı hususu bir soru
eşliğinde lanse edelim: Venezuela’dan Türkiye’ye olan örnek alma arzusu, ne
oldu da tersine döndü?
Yararlanılan Kaynaklar:
Carım, F. (1965).
Venezuellalı Miranda’nın Türkiye’ye Dair Hatıratı. İstanbul: Berksoy Kitabevi.
https://myhero.com/F_Miranda_dnhs_US_2012_ul (Erişim tarihi: 5
Aralık 2019)
https://www.sabah.com.tr/yazarlar/erhan-afyoncu/2017/10/08/venezuelali-general-231-yil-once-turkiyeyi-ziyaret-etti (Erişim tarihi: 2.12.2019)
https://www.thoughtco.com/francisco-de-miranda-2136403 (Erişim tarihi: 5 Aralık 2019)
Karaca, N. (2019). Latin
Amerikalı Bir Asker; General Francisco de Miranda’nın Perspektifinden 18.
Yüzyılda İstanbul. Sosyal Bilimler
Dergisi, (42), ss. 23-43.
Kutlu, M. N. (2015).
Venezuelalı General Francisco de Miranda’nın Türkiye Günlüğü. Ankara: Cümle
Yayınları.
Toledo, H. (Tarihsiz). Venezuelalı General
Francisco de Miranda’nın 1786 Yılında Osmanlı Başkenti İstanbul’a Gelişi ve
İzlenimleri”.
/https://www.ayk.gov.tr/wp-content/uploads/2015/01/TOLEDO-Hale-pdf
(Erişim tarihi: 2.12.2019)
Ankara, 15 Şubat 2020
Miranda'nın Ankara Üniversitesi LAMER Bahçesindeki heykeli ile... (18.02.2020) (Fotoğraf: Volkan Bey)
Ankara, 15 Şubat 2020
Miranda'nın Ankara Üniversitesi LAMER Bahçesindeki heykeli ile... (18.02.2020) (Fotoğraf: Volkan Bey)
LAMER Bahçesindeki heykelin açılış töreninden bir fotoğraf...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder