izlerimiz kalıyor geride, toprağa nakşolmuş biteviye izlerimiz...
nefes nefese adımlar, dik bir gövde, sapmayan bir us, ödünsüzlük...
kolay mı emeğin can verişi, yani diriliş?..
zorlanmadan alıyoruz yokuşları, aşılmaz yolları aşıyoruz bir bir...
dağlardan tomruklar taşıyoruz gelecek iyi çağlara, sağlam yapılar için
malzemeler derleyip toparlıyoruz...
gücün barınağıyız, beyinde çiçeklenen bütün güzelliklerin de...
sırlı sözler yansıyor aynamızdan, aşk’ın duruluktan dem vuran sözleri,
dillerin terennümden zevk duyduğu şelale sözler...
pişmek tadında bir sabırla, asr’ı yaşıyoruz...
rengârenk gülüşler, kanatlarından rüzgâr fışkıran kuşlar, ormanlar boyunca
büyüyen çocuklar...
edepli, şen sözlerle...
dosdoğru, doğuşa...
yürüyoruz hür bir yürüyüş...
adıyla O’nun
Likâ Edebiyat, S. 10 (1 Ocak 1999), s. 1.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder