15 Mart 2019 Cuma

ANNA KİMİ YAKACAK, ANLA!

Babalar ve Oğullar romanında Turganyev’in elini güçlendiren ilişki ağlarından bizce ikinci derecede önemlisi “Bazarov- Anna Odintsova- Arkadiy” çatışması…

Bu ağın merkezinde yer alan Anna Odintsova tuhaf şeyler söyleyen bir kadın olarak tanıtılır başlarda. Uzun boyu, dimdik vücudu vardır. Saçları pırıl pırıldır. Hafif kabarık beyaz alnının altında açık renk gözleri ile sakin şekilde bakar. Yirmi dokuz yaşındadır. Burnu hemen hemen bütün Rus kadınlarında olduğu gibi irice, teni ise pürüzsüzdür. Güzeldir ve giyim kuşamı ile bir genç kız gibidir.

Kendine güvenli, mağrur duruşlu bir kadındır Anna. Zeki ve ciddidir. Az konuşur, hayatı bilen bir kişiliği vardır. Soğuktur. Bazarov onu “yere bakan yürek yakan” olarak tanımlar. Kendisini sabırsız ve inatçı, her şeye çabuk kapılan birisi olarak görür Anna. Tuhaf bir varlık olduğunu, hiçbir peşin düşüncesinin bulunmadığını, hiçbir şeye kuvvetle inanmadığını, hiçbir şeyin karşısında gerilemeyip, hiçbir yere doğru gitmediğini romanın sayfaları arasından öğreniyoruz. Hiçbir şeyin onu tam olarak tatmin etmediğini de. Zekası hem keskin, hem de ilgisizdir.

Hemen belirtelim, canlı bir roman kahramanı olarak Babalar ve Oğullar’ın 142. sayfasında görülür ilk kez Anna. Valinin evindeki baloda Arkadiy ve Bazarov’un karşısına çıkan kahramanımız, her ikisinin de dikkatini çeker.

Bu ilişki ağı içerisinde yer alan Arkadiy, Bazarov’un arkadaşıdır. Daha doğrusu çömezi. Bir süre Bazarov’un izini takip eder. Fakat önce Anna’ya, daha sonra da esaslı bir şekilde Anna’nın kardeşi Katya’ya duyduğu aşk onu “yoldan” çıkarır.

Sakalsız, güneşten yanmış bir yanakla çizilen fiziki yapısının yanı sıra, Bazarov’a endekslenmiş bir ruhi portreyle tanırız onu. Fakat önce Anna’ya, ardından Katya’ya tutulması, ipleri koparmasına vesile olur. Arkadiy, roman boyunca silik, idare edilir bir ruh yapısıyla yer alır.

Valinin evindeki baloya dönelim yine. Burada, Anna’nın cazibesi Bazarov’u da Arkadiy’i de etkiler. Bazarov daha ilk başlarda bazı özelliklerinden, ilkelerinden sapmalar gösterir. Örneğin Anna’da ilgi uyandırmak için çok konuşur.

Bazarov ile Anna, bir araya geldiklerinde çeşitli sosyal meseleleri tartışırlar. Bu tartışmalar sırasında Bazarov’un görüşlerinden ödün vermezliği devam etmekle birlikte aşk hislerini frenleyememektedir.

Bu arada hâlâ Anna’yı düşünmekte olan Arkadiy, yavaş yavaş Katya’ya yönelir. Zaten “aşık olmak fırsatını bulamamış” bir kadın olarak Anna, iki gençten Bazarov’u “kendini beyendirmek için hiçbir hareket yapmadığı” ve “cüretkar düşünceler ileri sürdüğü için” ilgi alanına yerleştirir.

Bazarov’un Anna’ya yönelik hisleri şunlarla kendisini gösterir: Öfkelenmeler, huzursuzluklar, yerinde duramamalar... Her ne kadar Katya ile iyi bir arkadaş ilişkisi içinde de olsa, Arkadiy hâlâ Anna’ya aşık olduğu hissindedir. Fakat Arkadiy’in sessiz hüznü uzun sürmez, Katya onu çekip alır.

Anna, Bazarov’un yanında huzur bulmaktadır. Bu yüzden olsa gerek, Bazarov’un, baba evine gitmesine karşı çıkar. İki kahraman arasındaki çatışma, beklentilerinin farklı olmasındandır. Anna, Bazarov’a sanki can sıkıntısını gidermek için ilgi duymaktadır. Bazarov ise Anna’dan umduğunu tam bulamaz. Bir gece,  aşk arzusunu açıklayan genç adama Anna karşılık vermez, acıma ve şefkatle yaklaşır. Bu, ilişkinin çıkmaza girmesine sebep olur. Bazarov, Anna’nın çiftliğinden ayrılır.

Pavel ile yaptığı düellodan sonra tekrar Anna’nın çiftliğine gelen Bazarov, orada fazla duramayacaktır. İki kahraman da olanların unutulması yolunda görüşler öne sürse de her şey bitmiştir. Bir süre sonra da Bazarov oradan ayrılacaktır. Anna, “Bu görüşmemiz sonuncu değil” diyerek yolcu eder onu. Gerçekten de Bazarov hastalanıp yatağa düşünce Anna’yı isteyecek, ölmeden önce onunla bir kez daha görüşecektir.

Bazarov-Anna- Arkadiy üçlü ağının galibi ortaya çıktı: Anna! Bazarov’un kırılmazlığına son vererek onu şanlı bir tip olmaktan çıkarmış, zavallı bir karakter durumuna getirmiştir. Bunu yaparken ‘aşk’a oyun ve eğlence rolü biçmiş, yani kuralları ihlal edip çiğnemiştir

Hiç yorum yok: